Biyografi
Sefer
Bekcan (Bekchanov Saparbay)
Özbekistanın
Harezm bölgesinde 30 Eylül 1961 günü dünyaya gelmiştir.Aile
üyeleri ve ataları Sovyet yönetimi döneminde "rejim karşıtı
halk düşmanı" oldukları iddiasıyla sürgüne gönderilmiş,
zindanlara atılmış ve cinayetlere kurban gitmişlerdir.Ailesine
karşı 1924 yılında başlayan baskılar ve zulüm Özbekistan'ın
şimdiki diktatörü olan islam KERİMOV tarafından günümüze
kadar devam ettirilmiştir.Stalin'in Troykası tarafından iki amcası
kurşuna dizilerek şehit edilmiştir.Diğer iki amcası ise ölümcül
Sibiryaya sürgüne gönderilmişlerdir.
Dedesi
Bekcan Bey (Bekjan Bek) tarafından bizzat eğitilmiş ve
yetiştirilmiştir.Dedesi Bekcan Bey kominizme karşı düşmanca
duygu ve düşünceler beslemekte olduğu için KGB tarafından göz
hapsi altında tutulmaktaydı.Sefer BEKCAN , dedesi Bekcan beyden çok
önemli bilgiler edindi.Yetişmesinde çok önemli katkıları
oldu.Kominizme ve Marksizme karşı mücadele etme , Türkistancılık
gibi fikirleri dedesinden aldığı eğitimle kazanmıştır.Nizameddin
Gürgenci (Nizamiddin Gurganci) adındaki büyük dedesi ise Buhara
Hanlığında Başvezirlik görevinde bulunmuştur.
Sefer
BEKCAN'ın Sovyetlere karşı gönülsüzlük ve kominist rejim
karşısında mücadele etme isteğinin temelinde ailesinden gelen
birikim vardır.Almış olduğu edebi ve siyasi eğitim sonucu
Sovyetleri "Şeytani imparatorluk" olarak
kabullenmiştir.Daha 14 yaşındayken Şeytani Kominist
İmparatorluğunun kanlı korkunç yüzünü ortaya koyan şiirler
yazmaya başlamıştır.1979 yılında Taşkent Devlet Üniversitesi
Gazetecilik bölmüne kabul edilmiştir.Lenin'in Türkistan Türkleri
hakkındaki kötü sözleri eleştirmesi nedeniyle kısa süre
içerisinde Üniversite ile ilişiği kesilmiştir.Sovyetler Rus
İmparatorluğunda gücü ele aldıkları zaman Lenin şöyle
söylemiştir; “Kominizm , yüzyıllardan beri hayvanlar gibi
yaşamakta olan Türkistanlılara özgürlük getirmiştir”.Sefer
BEKCAN, Sovyetlerin kurucu babasına açıkça meydan okumuştur.Sefer
bunun bedelini üzücü biçimde ödemiştir.
1983
yılında Sefer BEKCAN, Özbek Edebiyat Fakültesi Pedagoji
Enstitüsüne girdi.1985 yılında adı geçen Enstitüde Kırım
Tatar Türklerinin Sovyet rejimine karşı başlatmış oldukları
açlık grevini açıktan destekledi.Kominist rejime karşı
gerçekleştirilen bu eyleme verdiği açık desteğinden dolayı
hayatında ikinci defa üniversite ile ilişiği kesildi.Aynı
zamanda kaldığı evinden de atıldı, mal varlığına el
konuldu.Sonuç olarak kominizme karşı propaganda yapmak ve rejim
karşıtlarını desteklemek suçlarından dolayı
tutuklandı.Dedesinin devreye girmesi ile birlikte Soyteler Birliği
genelinde büyük şehirlerde yaşamamak ve yaklaşmamak kaydıyla
serbest bırakıldı.Bu durum , uygulamada tek başına mücadele
eden genç bir muhalifin acımasızca sürgün edilerek
cezalandırılmasıydı.1987 yılında Gorbaçov'un başlattığı
“Glasnost” politikası ile tarafından özür dilenerek tekrar
Taşkente dönmesine izin verildi.Türkistan'ın çöllerinde sürgün
hayatı yaşayan Sefer BEKCAN tekrar Taşkente döndü.
1988
yılından itibaren Özbek Gençleri Özgürlük Hareketinin önemli
temsilcileri çevresinde toplanmaya başladılar.1989 yılında
kendisine Özbekistan gençler Hareketinin çalışma ve finans
başkanı olması teklif edildi.Bu büyük harekette bu görevi kabul
etti.Bu görevde olduğu yıllarda iken Özbekistan Hükümeti ile
çalışması teklif edildi.1989 sonbaharında o zaman ki Özbekistan
Kominist Partisi Genel Sekreteri olan , şimdiki Başkan/Diktatör
İslam KERİMOV ile görüştü.Başbaşa yapılan bu görüşmede
Kerimov tarafından çok önemli bir idari görev teklif edildi.Sayın
BEKCAN bu görevi kabul etmedi.Özbekistanın en güçlü insanını
reddedmiş olan Sefer BAKCAN hiç aklına gelmeyecek engeller ile
karşılaşmaya başladı.Hayat artık daha da zorlaşmıştı.
Sefer
BEKCAN aynı zamanda BİRLİK ÖZGÜRLÜK HAREKETİ ve ÖZBEKİSTAN
ERK DEMOKRATİK PARTİSİ'nin kurucu liderlerinden birisidir.Bu aktif
, hareketli siyasi çalışmaları onu Gizli polis ve İstihbarat
teşkilatının hedefi haline getirdi.Tutuklandı ve yıllarca
acımasız işkenceler gördü.Özbekistanın halen görev yapmakta
olan diktatörü İslam KERİMOV şahsen emir vererek Sefer BEKCAN'ın
işkence görmesini ve hapislerde çürütülmesini
emretmiştir.Gerekirse öldürülmesini, en ağır şekilde muamele
edilmesini istemiştir.Sağlık durumunun kötüye gitmesi ve ölme
ihtimalinin yükselmesi nedeniyle 1997 yılında şubat ayında
hapisten çıkmasına izin verilerek ülke dışına çıkması
şartıyla salıverilmiştir.Sefer BEKCAN Moskovaya hareket etmiştir,
ancak Özbekistan yönetimi onu orada da rahat bırakmayarak Rusyayı
terketmesini sağlamıştır.1998 yılında tanınan bir yazar olması
ve PEN-INTERNATIONAL (Yazarlar Birliği teşkilatı) üyesi olması
nedeniyle İsviçre tarafından Lozan şehirine davet edilmiştir.Bu
tarihten itibaren İsviçrede yaşamını sürdürmektedir.Son on
yıllık zaman zarfında diktatör Kerimov , Sefer BEKCAN'ın
peşini İsviçrede de bırakmamıştır.Uyduruk gerekçeler ile
kardeşlerini hapse atmışlardır.Küçük kardeşi şüpheli bir
şekilde hapishanede ölmüştür.Özbekistan rejiminin devam eden bu
baskıları ve saldırılarına rağmen Sefer BEKCAN çeşitli
bilimsel ve edebi eserler ile 2 adet monografi yazmıştır.Sefer
BEKCAN hala demokrasiye ve özgürlüğe inanmaktadır.Özbekistandaki
diktatörlük rejimine karşı başlattığı savaşı hala devam
ettirmektedir.Bununla birlikte Birleşmiş Milletler Teşkilatında
İnsan Hakları Komisyonunda uzman olarak görev almıştır.2010
yılında Sayın BEKCAN Özbek Demokrasi Vakfını(UZDEMFUND)
kurmuştur.2011 yılında İsviçre Başsavcılığına
başvurarak,İslam KERİMOV ailesinin "Para Aklama"
davasını başlatmasına katkıda bulunmuştur.Günümüzde
İsviçre-İsveç-İngiltere-Finlandiya ülkelerini kapsayan şeması
ortaya çıkarılan bu para aklama çetesi İsveç Devlet Televizyonu
tarafından yapılan bir program ile gösterilmiştir.Bu dava Sayın
BEKCAN'ın şahsi gayretleri ile başlatılmıştır. Unıg başvurısı
başvurusu bu davada bir kilometre taşı olmuştur.