Bir zamanlar Çimyan dağları ve vadisi taraflarında boz ayıların yaşadığını işitmiştim. Amma şimdi vadide ak ayı yaşamasına ortam var mı diyeceksiniz.
Bazı dostlarımız ; "ak ayı ile 130 yıl yaşadık geri dönüp gelse ne olacak ?” diyorlarmış.
Makaleye
hayvanlar âleminden başladık, amma maksadımız hayvanlaşan
insanlar ve devlet menfaatleri hakkında olacak.
Malumunuzdur
ki, 2-3 yıldan beri Orta Doğu Devletlerinde, Batı Devrimi akımı
hayat-memat meselesi haline dönüştü. Bu
esintiden gelen devrim davulları tek kişilik diktatörlükleri, tek
parti devletlerine dönüştürdü.
Selefilerin
düşunce ve yaşam
tarzları
ile ortaya koydukları diktatörlükleri
beklenen demokratik neticeleri vermedi.
Halkın
şimdi isyan bayrağını onlara karşı kaldırılmakda olduğunu
biliyoruz.
Selefiler
hereketinin
Suriyedeki
faciasının perde
arkasında
muahkkak bir Ak Ayı narası işitilmektedir. Selefiler hatasını
başka bir yanlış ile düzeltirken aynı zamanda Ak Ayılar da
sabık Sovyetlerde bir takım çözüm yollarını
araştırmaktadırlar.
Aslında
Sovyetler yıkıldıktan sonra kaybolan Ak Ayı harekatı bu
günlerde nereden çıktı da yeniden canlandırıldı ?Mesela
Karabağ ayrılıkçılığı, Dinyeper boyu ayrılıkçılığı,
Abhazya Ayrılıkçılığı ve Osetya Ayrılıkçılığı .Bunlar
Ak Ayı’nın kışlık ve yazlık inleridir.
Ayı
oynatıcısı Sayın Putin, yeniden seçileceği öncesinden malum
idi. Batılılar Selefi inkılaplarını Suriye de beklenen surede
yapamadılar
Putin
Efendi’nin kendi öz jeopolitik tesiri altında başka türde
ayrılıkçılık uyanışı kurması mümkün. Bu olsa olsa ancak
Fergana Vadisi’dir. Vadide
iz bırakıp gezen Ak ayının tanınmasının en kolay yolu
bıraktığı izler.
Oş,
Celalabad ve Batkent şehirleri etrafıda kaynayan kazan hala
soğumadı. Bu kazan aşçısı Oş valisi Melis Mirzakmatov'den
başkası değildir. Bizdeki bilgilere göre sayın Mirzakmatov
Özbekistana baglı olan fakat Kırgızistan toprakları ıçerisinde
kalan
'anklavlari=ada toprak' meselesini
Fergana vadisindeki halk isyanlarını çıkartarak ilişkilendirmek
için o kadar çok uğraştı. Hatta resmi yoldan başkent Bişkek
çağırıp
gelmesini istese varır, istemese haberini göstereceği bizce de
malumdur. Bir yüzü Rusçu diğer yüzü Türkçülük maskesi ile
kaplı Atambaev ise Ak Ayı planını en iyi şekilde becermektedir.
Rusya ile imzalanan antlaşmalara göre Özbekistan ile sınır
vilayetlerin bazılarına askeri üsler kurulacak. Atambayev iktidara
geldiği günden başlayarak Rusya Kırgızistanın güneyini ken öz
yönetimine almıştır.
Hatta
Özbekistan’ın Şahımerdan toprak adası 'anklavi'
sınır boyunda Özbekistan ve tanınmayan üniformalar giyinmiş
askerler ile çatışma yaşanmıştır. Özbekistan tarafından
sınır boyunda üç askerimiz şehıd
oldu.
Ama bu Oşdaki katliamlar ile aynı dönemde olduğu için basına
yansıtılmadı
Kerimov
her zaman olduğu gibi Özbekistan halkına katillik yaptı
başkalarına diz çöktü. Sınır
birliklerinde görev yapan subaylarımızı suçladı ve görevden
aldı. Bunu gören Ak-Ayıcılar oradan 2 yıl durduktan sonra 3
askerimizi şehit ettiler. Her evde, her adamda silahı bulunan
Kırgızistan halkı , bizim topraklarımıza saldırdılar. Ama
basın bunu sanki Özbekler saldırmış gibi verdi. Her durumda bu
Kerimovun işine yarıyordu. Sonuç olarak askeri, iktisadi , siyasi
olarak Kırgiztandan 100kat daja güçlü olan Özbekistanın bu
topraklardan göçürülmesi sürülmesi gündeme getirildi.
Şu
anda Özbekistana ait olan Toprak adaların (anklav) Kırgıistana
devredilmesi planı işlemektedir. Kırgızistan Devlet yönetimi ve
iktisadi nekilerinde rusyaperest Kırgızlar etkin konumdadırlar.
Hatta bazı siyasi partiler doğrudan doğruya rusyadan para yardımı
almaktadırlar. Merkezdeki bu ırkçı Kırgızlara rağmen güney
Kırgızistanda Hamilik yapan Kırgızlar da ortaya çıkmıştırlar.
Ayrıca başka bir düşünce de Rusya basınında Orta Asya üzerine
siyasi, askeri, jeopolitik alanında günlük haberler yapılarak
yürütülmektedir.
Suriyedeki
devrimde Selefiler zafere ulaşsalar sıranın Kerimova gelmesi
mümkün idi. Maksadını
ve ne
yapacağını öncesinden hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir
diktatördür.
İrana
karşı yapılacak hamlede Kerimov kimin tarafını tutacaktır ?
ABD Kerımovdan agzı yandıgını, günda bır kaç defa dış
sıyasatını deyıştıra bılan bunanmış yaşlı Dıktator
oldıgını bılmekde. Özbekistanda gelecekte söz sahibi olacak her
hangi bir yönetim iktisadi ve ekonomik anlamda bağımsız hareket
edebilecektir. Bu durum ise Kırgızistan ve Tacikistana karşı
olacaktır.
Rusya
Kerımovı harakterını çok ıyı bılmekde. Tacıkıstan ve
Kırgızıstan yönatıçılerını Kerımovı kızdıracak bır kaç
laf etmesı eterlıydı. Keromov buna karşı sıyasıy ve ekonomık
cazayle mıllatçılıgı korıklayıverdı. Rusya
bunu gerçekleştirdi. Bu iki devleti Özbekistanı zor durumda
bırakmak için karşısına dikti. Geçen ki yıllarda bu
devletlerin liderleri Kerimov tarafından aşaglandı. Onlar
iktisadi olarak Özbekistanı zor durumda bırakmak maksadıyla
demir yolları ve sınır meselelerini şantaj malzemesi olarak
kullandılar.
Özbekistan
, bu
diktatör Kerimovun yaptığı siyasi hataları sonucunda 3-4
milyonluk ahalisi ve iktisadi imkanları ortalama bir vilayetimiz
kadar olmayan bu küçük devletlere Rusya tarafından yem yapıldı.
Tacikistan
Devlet başkanı olan İmamali
Rahmanov Köy muhtarlığından Cumhurbaşkanı makamına getiren
adamlar Kerimovun adamları idi.
Mahmut
Hudayberdiyev ne Tacikllere ne de Özbeklere dost olacak adam
değildir. 1996-97
yıllarında yapmış olduğu hataları arkasındaki adamları
düzeltti. İmamali Rahmanovun başa gelmesi için yolu açtılar.
Çünkü
Kerimovdan hımayasıne sıgınmanın
siyasi hata olacağını önceden görmüştüm. Sonuçta
Tacikistanı
ve bu olayları gözetip duran Kırgızistanı bize karşı oyun
oynatılan sahneye çevirdik.
Kerimovun
içerideki siyasi hatalarını belki kısa müddet içinde
düzeltmemiz mümkün.
Ama
dış siyasetteki yaptığı hataları halkımıza pahalıya mal
olacağı görünüyor.
Zararın
neresinden dönsek o kadar faydamızadır. Duyduğuma
göre
halen daha Kerimov Özbekçe okuyamıyormuş. Okuyabilse bu makaleyi
de okuyabilirdi. Ama
analitik bilimindeki uzmanlara söylenecek iki sözüm var ;
Yolun
sonu göründü « ortaklar. »
Kerimov
Özbekistan devletçiliğine hıyanet etti.
Herkesce
bilinen işlediği cinayetler :
-Özbekistanın
askeri imkanlarını terketti.
-Özbekistan
sınırlarında var olan Sovyetlerden kalma tüm füzeleri yok etti.
-Tacikistanın
Hocend şehrinde meydana gelen askeri operasyon ve meydana gelen
cinayetler.
Sayın
dostlar, Özbekistan Devletçiliğinde herkes Hırsız veya Katiller
sürüsünden değildir. Halen Özbek devletçiliğinde siyasi ve
askeri seçkinler arasında Devlet için çalışan saygın insanlar
vardır. Yetmediği yerde de biz terbiye eder yetiştiririz.
Biliniz
ki bu devlet sahipsiz değildir.
Yakın
gelecekte bu cinayetlerin hesabı sorulacaktır.
Kerimova
benzeyenler belki kaçar, belki ölüp giderler.
Ama
devletçiliğe hıyanet edenlerin mahkemesi er geç mutlaka kurulur.
Yine Ak-Ayının düzenlediği yazlık ve kışlık inlere gelirsek :
-Tez
zamanda sınır boyunda
olmaması gereken gümruk talanları dürdırılmalı.
-Askersizleştirme,
silahsızlandırma meselesi bir kaç yılda halledilse.
-Sınır
boylarında yaşayan halk için Kırgızistan ve tacikistan
tarafından tanınan resmi pasaportlar verilse.
-Sınır
boylarına yakın ekonomik mıntıkalar teşkil edilse,
-Ve
ahkamça yapılan Demir yolları ambargosu kaldırılsa.
Bu
tedbirler Fergana vadisindeki ayrılıkçılığın sonunu
getirecektir.
Kısaca
bizim Türkistancılık gayemiz hakkında :
Ruslar
tarafından parçalanan bizim binlerce yıllık yurdumuzun dini,
dili ve başkaca özellikleri hep birdir.
Bizim
Türkistancılığımız , insanlar arasındaki yapay sınırları ve
bölgesel ırkçılığı siyasi mevkiye çıkarmaz.
Kerimov
, Özbekistanda Özbeklere karşı farsçılık ve Tacikçilik
oyunları oynamaktadır. Yayın organlarına özellikle tacik
sanatçıları çıkarmaktadır. Yerel idarelere özellikle Özbek
olmayanlar tayin edilmekte ve halk arasında düşmanlık tohumları
ekilmektedir. Tacikistanda tamamen tersı yapılarak Duşenbe
etrafınde yaşayan özbekler güç kollnır taşkılatlara ışa
alınmakda. Duşanbede olan ve iş yuapan Özbekler güç şartlar
altında varlıklarını sürdürmektedirler. Hakimiyettekilerin ne
milleti ne de himmeti vardır. Onlar hakimiyetleri için herkesi
kurban edebilecek diktatörlerdir.
Bizim
Türkistancılığımız bölgesel ırkçılık değildir,
kavimcilikden üstün iktisadi-siyasi denklik esasına göre kurulan
bir ortaklık kuruluşudur.
İkinci
mesele, bölgemizin en yakın komşusu Rusya hakkında : Biz
Rusyanın yükselişinde kendi manevi hissemizin oldunu biliyoruz.
Sınırlarında soydaşlarımız var görev yapan büyük
soydaşlarımızn var olduğunu da biliyoruz. İktisadi ve siyasi
ortaklığımız , Devletçiliklerimizin devamlılığı ve ileri
gitmesi konusunda zaruri işbirliği yapmamız gerektiğini
düşünüyoruz. Ama bunların hepsi kağıt üstünde, uygulamada
ise 'böl ve yönet , yapamazsan savaş çıkar , sana ihtiyaçları
olsun ' bu Rusça deyime göz yumulmamalıydı. Sabretmemiz ve
olaylar aleyhimize dönerse bunu halletmemiz mümkündür. Ama bu
unutulmaz, samimi ortaklık sahtekarlığa dönüştürüldü. Askeri
tehdit ve ekonomik baskıların diktatörün ömrünü uzatması
mümkün. Amma halkları asla dost yapmadı.
Sefer BEKCAN
Yazar
Özbek Demokrasi Vakfı BaşkanıLozan/İsviçre
28.01.2013